Bir Ben Var, Benim İçimde

Hatırlar mısınız çocukluğumuzda nasılda hiç düşünmeden, bir seçim yapmadan, sadece karar verip aklımıza koyduğumuzu yapardık. Ne ilginçtir ki o an aklımıza korkunun “k” si bile gelmezdi. Sadece yapmaya odaklanır, yapmak istediğimizi şeyi hiçbir şekilde sorgulamadan yapardık. Yapardık ve olurdu. Kafamıza koyduğumuzu yaparken, hiçbir şekilde negatif düşünce gelmezdi aklımıza. Sorgulamazdık ve hatta bunun için çevremizden onay bile almazdık. Şimdi neden olmuyor, bir çok kararlar veriyor ve sonuçları hep beklediğimizin aksine hüsranla sonuçlanıyor. Ne değişti de yapmak istediklerimizi yapamaz duruma geldik? Büyümüş olmamız mı? Çocuksu saflığımızı kaybetmiş olmamız mı?

Aslında sorunun cevabı ikisinin bütünün de saklı. Evet büyüdük ve büyürken korkular edindik. O korkularımız o kadar büyüdü ki içimizde biz kendimize olan inancımız yitirdik. Çocuksu saflığımızı yitirdik büyürken. Dış dünyaya olan bağımlılığımızı, dışarıya karşı duyduğumuz beklentilerimizi arttırdık. Davranışlarımızı, aşkımızı, sevgimizi, umutlarımızı, işimizi kısacası her şeyimizi dış dünyadaki sosyal hayata göre ayarladık, şekillendirdik. Yani kendimizi fark etmeden sosyal hayata feda ettik. Büyümenin bedelini kendimizi unutarak ödedik.

Mutsuzluklarımız, başarısızlıklarımız, kendimize olan öz güvenin kayboluşu bu bedelin bir parçası. Zihnimizin yüksek frekansı iç sesimizi duymamızı ve dolayısıyla kendimizle iletişim halinde olmamızı sürekli engellemektedir. Her günümüz rutin, kaos içinde mutsuz bir şekilde geçmekte. İçimizde yaşadığımız tüm duyguları dışarda yaşamakta olduğumuzdan hayatımız bize bu şekilde yansımakta. Düzeltmek için çaba sarf etsek de bir şekilde dönüp dolaşıyor başladığımız noktaya geri dönüyoruz. Yaptığımız seçimlerin verdiğimiz karaların kendi kararlarımız olduğunu sanıyoruz.

Oysa içimizde bir ben var, bize o kadar yakın ve unutulduğu içinde bir o kadar uzak. Hiç birimizin bir başkasının yardımına desteğine ihtiyacı yok ki. İhtiyacımız olan sadece kendimizi hatırlamak. İçimize dönmek ve kendimizi hatırlamak. Çocukluğumuzu hatırlamak. O yaşam sevinci dolu enerjimizle dünyayı yerinden oynatabilecek güçte olduğumuz günleri anımsamak. Kendi benliğimizi, varlığımızı hatırlamak. Kimsenin fikrini almadan aynı o çocukluğumuzdaki gibi sadece kendimize güvenerek adım atmak. Kapatın gözleriniz ve çocukluğunuza bir dönenin, neler yaptığınızı neler başardığınızı hatırlayın. Ben bugün hatırladım. Rabbimin bana bahşetmiş olduğu bu muhteşem günlerden bir tane daha çalarak tüm enerjimi dip yapıp, bomboş bir gün geçirdim kendime acıyarak. Yani bildiğiniz kurban rolüne sevgiyle kabul etmiştim. Akşam yemeği hazırlarken zihnim bana acımasızca oyunlar oynuyordu, öylece derin düşüncelerin içinde boğulurken bir ses duydum. Bu ses içimden derinlerden geliyordu. Bana “kendine gel” diyordu, ”Sevgi kendini fark et, hatırla, kendini dinle” diyordu. Tüm o derin düşüncelerimin içinden bir anda bambaşka film kareleri çıktı ortaya. Uzun zamandır unuttuğum ve üstünü örttüğüm çocukluğumda yaşadığım, ve hiç düşünmeden karar verip de uyguladığım o sahneler birer birer aktı gözümün önünden…

Kendinizle ve Sevgiyle kalın;

Sevgi Boz

Enerji ve Nefes Koçu

www.sevgiboz.com

e-mail: sb@sevgiboz.com

intagram.com/sevgiboz_
Bir Ben Var, Benim İçimde Bir Ben Var, Benim İçimde Reviewed by Bursa Haberleri on Kasım 30, 2017 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Facebook

Tüm Hakları Saklıdır. Blogger tarafından desteklenmektedir.